Günümüzde unutkanlık sadece yaşlı insanları değil, toplumumuzun genç ve çalışan kesimini de ciddi biçimde etkileyen bir şikayet haline gelmiştir. Genç ve orta yaşta ortaya çıkan unutkanlığın nedenleri ileri yaştakinden çok farklıdır. Bu yakınma her zaman pek ciddiye alınmasa da üretkenliği ve kişinin günlük hayatını ciddi biçimde etkiler hale gelebilir.
Bu durum genellikle kişinin kendisi ya da çevre tarafından iş yükünün yoğunluğu ve stresle ilişkilendirilir. Bu ilişkilendirme kısmen doğrudur ama her zaman değil.Bazen altta yatan sebep iç salgı bezlerinde fonksiyon bozukluğu, kansızlık, vitamin eksiklikleri gibi ruhsal olmaktan çok bedensel kaynaklıdır. Bu tarzdaki bedensel sorunlar ruhsal kaynaklı yakınmaları ağırlaştırmakta ve iyileşmesini engellemektedir. Bu durumda ayırıcı olabilecek önemli nokta, kişinin unutkanlığına eşlik eden genellikle başka şikayetlerinin de var olmasıdır. Baş dönmeleri, yürürken dengesizlik hissi, nedensiz yorgunluk bitkinlik hissi, ellerde ayaklarda uyuşmalar, görme bozuklukları, baş ağrıları, çarpıntılar vb. ilave yakınmalar bu tarzdaki bozuklukların belirtileri olabilir.
Bu nedenle, 20 li 30 lu yaşlarda da unutkanlık ciddiye alınması gereken bir durumdur. Öncelikle ciddi bir nörolojik değerlendirmeden ve gerekirse bir takım testlerden geçilmesi gerekmektedir. Sebep ruhsal kaynaklı olduğunda da yapılması gereken durumu olduğu gibi kabullenmek değildir. Tedaviden ciddi yarar sağlanabilir.
Orta ileri yaş, yani 40 lı 50 li yaşlara gelince durum biraz daha farklılık göstermektedir. Bu yaşlarda unutkanlık, artık toplumda iyi bilinen Alzheimer hastalığı için değil ama daha erken yaşlarda başlaması mümkün olan “Alzheimer dışı unutkanlık hastalıkları” açısından ayrıntılı bir biçimde özellikle nöropsikometrik testlerle değerlendirmeyi gerekli kılar.